Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Gökyüzünün Büyülü Aynası
İnsanlık tarihinin en zarif icatlarından biri, kuşkusuz astroloji. Gökyüzüne bakıp kalbin haritasını çıkarmak, yıldızların hareketini hayatın senaryosuna çevirmek… Bundan daha romantik bir yöntem düşünülebilir mi? Bilim insanları deney tüpleriyle uğraşırken, astroloji gökyüzünü bir şiir defteri gibi açıp insana kendi hikâyesini okuyor.
Hangi burcun yorumunu açsanız, kendinizden bir parça bulmamanız imkânsız. “Zaman zaman anlaşılmadığınızı hissediyorsunuz” cümlesine kim başını sallamaz? Hepimiz yanlış anlaşılırız. Fakat astroloji bu basit gerçeği alır, üzerine biraz yıldız tozu serper ve kişisel bir ışık hâline getirir. Psikologların Barnum etkisi dediği bu harika özellik, astrolojinin en değerli hazinesi sayılır.
Astrolojinin asıl çekiciliği, insana kendisini sevdirme gücünde gizli. Burcunuz size “tutkulu ama biraz kıskançsın” dediğinde hemen aynada kendinizi bulursunuz. Başka bir yerde “ilişkilerinde güven çok önemli” yazsa, sevgilinize özel yazılmış bir satır gibi hissedersiniz. Herkesin paylaştığı duygular, kişisel armağanlara dönüşür. İşte astrolojinin gizli büyüsü tam da burada başlar.
Bir de astrologların anlatım sanatını düşünün. Tek nefeste, hızla akan kelimeler: “Venüs ikinci evde, Mars beşinci köşede, Satürn biraz sert, Jüpiter tebessüm ediyor…” Dinleyen bir an için kendini gökbilim dersinde zanneder, ardından büyülenmiş gibi susar. Eleştirel akıl tatlı bir uykuya dalar, geriye sadece hayranlık kalır. Köpükten okyanus yaratmak işte böyle bir beceridir.
Astrolojinin en güçlü tarafı belirsizliği sahneye koyma şeklidir. Gelecek bilinmez, insan bu bilinmezliğe karşı ürperir. Astroloji o ürpertiyi zarif bir tülle örter, geleceği anlamlı cümlelere dönüştürür. Mars hafifçe yana kayar, “ilişkilerinde fırtına” denir. Venüs kımıldar, “aşk kapını çalıyor” duyurulur. Satürn yüzünü asar, iş hayatı duraksar. Jüpiter gülümser, fırsatlar açılır. Gökyüzünün işaret dili böylece hayatın dili olur.
Ve işin en güzel tarafı, tüm bu hikâyeler insana gerçekten iyi gelir. “Kontrol bende olmasa da gökyüzü bana haber veriyor” düşüncesi içsel bir huzur sağlar. Bilim buna “kontrol yanılsaması” dese de, astrolojide bunun adı çok daha hoş: “memnuniyet.”
Sonuçta astroloji, yıldızların hikâyesini anlatırken insanın en eski korkusunu da teselli eder. Gelecek ne kadar bilinmezse, astrolojinin parıltısı o kadar büyüleyici görünür. Gökyüzüne bakar, yıldızların ışığında kendi yolunuzu görürsünüz.