Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Eylül Kadar Gerçek
Eylül…
Bazı aylar sadece takvimde yer kaplamaz.
Ruhun ortasına yerleşir, kök salar.
Benim için Eylül, tam da öyle bir ay.
Ne tam hüzün, ne tam huzur
arada bir yer, insanın içine işleyen bir sessizlik gibi.
Her yıl aynı his.
Rüzgâr serinler, kalbim ürperir.
Bir anda geçmişin tozlu bir kutusu açılır içimde.
Bir gülüş, bir vedâ, bir “keşke” fısıltısı...
Eylül bana hep geç kalınmışlık duygusunu hatırlatır.
Yarım kalan hikâyeleri, söylenmemiş sözleri,
ve bazen susarak biten sevgileri.
Bazı sabahlar pencereden dışarı bakarım;
ağaçlar soyunur, sokaklar sessizleşir.
Ve anlarım, hiçbir şey sonsuza dek yeşil kalmaz.
Bazen güzellik, dökülüşün içinde saklıdır.
Tıpkı insanın, kendi sessizliğinde büyümesi gibi.
Eylül, bana “bırakmayı” öğretir.
Geçmişin yükünü, içimde taşıdığım sesleri,
olmadıkça zorladığım şeyleri...
Bir yaprak nasıl kendi rüzgârına güveniyorsa,
ben de bazen hayatın akışına bırakmayı öğrenirim.
Artık biliyorum:
Eylül, bir son değil.
Yeni bir ben’in habercisi sadece.
Çünkü bazı başlangıçlar, ancak vedalardan sonra gelir.
Ve bazı kadınlar, her sonbaharda yeniden doğar.
Eylül…
Sen bana hep hatırlat:
Kırılmak kaybetmek değildir,
ve her dökülüşün içinde, yeniden kök salan bir umut var