Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Sessizliğin İçindeki Asalet
Gösterişli sofraların, parlak gülüşlerin ve abartılı jestlerin arasında insanın ruhunu doyuran şey aslında hiç de öyle gürültülü değildir. Ben, süslenmiş kelimelerle değil; kalpten gelen, ince dokunuşlarla var olan güzelliklere inanıyorum. Çünkü gösterişin ömrü, ateşe atılmış bir kâğıt parçası kadardır; bir an parlar, sonra kül olup savrulur. Ama incelik, kök salar; ağırbaşlılık, gövdesini zamana karşı dimdik tutar.
Kendi halindelik… En çok sevdiğim şey belki de bu. Gürültüye değil, dinginliğe yaslanan bir duruş. Bir dağın sabrını, bir nehrin akışını hatırlatır bana. Ne kendini zorla duyurur, ne de varlığını kanıtlamaya uğraşır. Sadece vardır. İşte insanın da en güzel hali budur: Kimseye öykünmeden, kimseye yaslanmadan, kendi özünden yükselmek.
Omurgalı duruş… Yeryüzünde bir insanın taşıyabileceği en büyük asalettir belki de. Hiçbir rüzgârın eğemediği bir ağaç gibi dimdik kalmak. Sessiz ama güçlü. Sözleri kısa, ama içi dolu. Çünkü böyle insanların cümleleri, ağırlığını sesinden değil, kalbinden alır. Bir tek sözü, yüzlerce boş kelimeye bedeldir.
Ve sevgi… Çıkarların gölgesinde büyüyen değil, köksüz hesaplardan uzak, saf bir sevgi. Karşılık beklemeyen, kendi kendine çoğalan bir bağ. Bir annenin sabrında, bir dostun sessizce omzunu uzatışında, yıllanmış bir çiftin el ele yürüyüşünde gizlenen o çıplak hakikat. İşte buna inanıyorum: Karşılıksız, hesapsız, sahici sevgiye.
Biliyorum, abartıların gölgesinde bunlar çoğu zaman görünmez. Ama asıl değer, hiç gösterişe ihtiyaç duymaz. Sessizliğin, sadeliğin ve omurgalı bir varoluşun içinde saklıdır. İşte bu yüzden ben, ince dokunuşların zarafetini, ağırbaşlılığın sarsılmazlığını, kendi halindeliğin huzurunu seçiyorum.
Çünkü biliyorum ki kalıcı olan, parıltısı kısa süren gürültüler değil; içten gelen o derin, sessiz ışıktır.