Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
SANAT VE SANATÇI RUHU
Merhaba Yazşader'in değerli kelemleri ve okuyucuları; Sanatın incelikleri ve sanatçının sahip olması gereken özellikler ile ilgili bir paylaşımda bulunmak istiyorum.
Sanat hayata açılan çok geniş bir penceredir ya da başka bir ifade ile farklı alanlarda verilen eserlerle duygularımızı yansıtan aynaya benzetmek sanırım yanlış olmaz.
Bir tiyatro sahnesinde binlerce konu ve yaşanmışlık gözler önüne serilirken, bir müzik ezgisinde kendimizi ağlarken bulabilmek mümkündür. Sanatın duygular aracılığı ile bize hissettirdiği her şey bizim hem bizim le hem aynı alanda ilgisi olan insanların buluşması için bir köprü oluşturur.
Hatta sanat günlük hayattaki yaşanan stresten uzaklaşarak kendimizi özel hissetmemize giden en güzel yoldur
Şimdi sizlere bazı sanat eserlerinden ve sanata dair iz bırakan sanatçılardan söz etmek istiyorum. Onlar net keskin ve eserlerinde ortak olarak duygularımıza hitap edebilmeyi doğru kanaldan ilerleyerek ve kendilerine özgü ifadeleri ile fark yaratarak takip edenlerde derin izler bırakmayı başarmaktadırlar
. Bunu açarak örnekler verecek olursak Türk klasik müziği camiası, Sanat, alanında Türk müziğinin önemli bir parçasıdır. Türkiye’deki klasik müzik alanında yetişen birçok başarılı sanatçı bulunmaktadır. Türk beşleri olarak bilinmekte olan Ahmet Adnan Saygun, Cemal Reşit Rey, Hasan Ferit Alnar, Ulvi Cemal Erkin ve Necil Kazım Akses gibi isimler, Türk klasik müzik sanatçıları arasında öne çıkan önemli isimlerdir. Sözünü ettiğim beş besteci, Türk klasik müziğinin gelişimine batı müziği ile Türk müziğini harmanlayarak önemli katkılar sağlamış bu katkıları genç müzisyenlere ilham vermiş ve örnek olmuştur.
Resim alanında Osman Hamdi Bey İbrahim Çallı Bedri Rahmi Eyüboğlu Fikret Mualla gibi birçok ressam eserlerinde kültürümüzü toplumsal bakış açısı ile ele almış, yöresel giyimleri vurgulayarak eserlerinde farkındalık yaratmış bu noktada farklı çalışmalarla çok sayıda beğeni toplamıştır.,
Bu yüzden bir sanatçı herhangi bir sanatı icra ederken kendi ruhu ve farkını ortaya koyması ve bunun beğenilmesi ve onaylanması süreci, uzun zaman ve sabrın yanı sıra çok iyi araştırmacı olup alanında doğru ilerlemesi ve en önemlisi yeteneği ile ilgili demek sanırım yanlış olmaz.
Sanat özel olduğu gibi sanatçı ruhu taşıyan insanlarda özel bir yere sahiptir. Hangi alanda olursa olsun
Başta yaptıkları işin bilincinde olarak liyakat sahibi olmaları ve sürekli gelişme yolunda araştırmalar yapmalı ve en önemlisi işlerini sevmeleri gerekir
Sanattan söz eden sanat icra eden insan asla kaba bir davranış biçimine sahip olma hakkına sahip değildir. Nezaket bir sanatçı için kelime anlamından çıkarak sanatçı ile bütünleşmiş bir davranışa dönüşmüş hali olmadır diye düşünüyorum. Bu yazmı sanatın ve sanatçının değerini çok güzel anlatan bir sözle sonlandırmak isterim:
"Sanatçı, evrenin ruhunu kendi ruhunda duyumsayan insandır." – Schopenhauer
Sevgiyle ve sanatla kalın.
Sibel ATAPEK