Sosyal Medya ve Gerçekler
Tanıdığınız insanları sosyal medyada bambaşka bir kılıfta gördüğünüz oldu mu? Peki, kendimiz gibi olmaktan neden çekiniyoruz?
Farklı görünmek, kendimiz olmak kadar değerli değil mi?
Sosyal medya, hayatın gerçeklerini yansıtmak, düşündürmek ve insanları geliştirmek için büyük bir potansiyele sahip. Ama bugün çoğu zaman bu potansiyel, sahte dramatizasyonlar ve tüketim tuzaklarıyla gölgeleniyor. Kırıp dökmeden yaşamak, yapıcı örnekler sunmak, sorunlara çözüm üretmek yerine bambaşka görüntüler öne çıkıyor.
Ay sonunu zor getirip ailecek bir sinemaya gitmeyi ya da konsere katılmayı, kaç aile ekonomik olarak düşünmeden eyleme dönüştürebilir?
Ya da
Filtrelenmemiş bir fotoğraf paylaşmak bizi değersiz mi kılar? Akşam lüks bir mekan kapısında fotoğraf çekmek yerine, yaşadığımız anda bir bardak çay ile dostumuzla resmedilmek bizi bizden uzaklaştırır mı? Sıradan mı kılar?
Günlük hayatımız ile sosyal medyada gördüğümüz hayat arasındaki uçurum, bizi kendimizden uzaklaştırıyor.
Türkiye’de ev kiraları ilk kez asgari ücretin üzerine çıktı. Geçim sıkıntısı çekenlerin yaşamı, güneş doğarken fabrikaya gidip haklarını arayanların çabalarına sosyal medyada yeterince yer verilmediğini düşünüyorum . Filmlerde evde ayakkabıyla gezen, geceleri başka hayatlar yaşayan sahneler, bizim gerçek mücadelelerimizi yansıtmıyor.
Sosyal medya, vicdanın, haysiyetin ve insanlığın hatırlatıldığı bir alan olmalı. İnsanların yaşadığı zorlukları görünür kılmalı, yapıcı örnekleri çoğaltmalı ve çözüme yönlendirmeli.
Ve belki de en önemlisi, sosyal medya bize kendimizi hatırlatmalı: Bizim değerimiz filtrelerden, sahte sahnelerden değil; gerçek yaşamlarımızdan, mücadelemizden ve birbirimize gösterdiğimiz insani ışık ile gerçeği yansımasıdır ancak.
Üretmek sanatın bir dalıyla ilgilenmek, ya da becerimiz hangi yönde ise aklımızı yapıcı şekilde o alanda geliştirip örnek teşkil etmeyi hedefler ve başarırsak sosyal medya görüntü sahteliği ve kirliliginden o zaman kurtulur.
Çünkü gerçek değişim, görüntüyle değil üretimle olur. Kırıp dökmeden, yapıcı bir dille, sevgiyi ve emeği büyüterek… Sosyal medya o zaman kirlenmez; çünkü biz üretmeyi, paylaşmayı, sevgiyle var olmayı seçmiş oluruz.
Sibel ATAPEK
