Okur ve Ziyaretçi Gözünden Kitap Fuarları
Son yıllarda kitap fuarları, sadece kitapların sergilendiği değil, aynı zamanda insanların kendilerini görmek, duymak ve düşünmek için bir araya geldiği sosyal alanlara dönüştü. Fakat fuar salonlarının içinde dolaşırken insan, bazen kitapların sesinden çok kalabalığın uğultusunu duyuyor.
Okur, kendini sayfaların büyüsüne bırakmak yerine, bir panayır kalabalığının içinde yönünü kaybetmiş gibi hissedebiliyor.
Oysa kitap, her şeyden önce sessizlikte konuşan bir varlıktır. Yazar, en samimi sözlerini okura yalnızken fısıldar. Kitap fuarlarının ruhu da aslında bu fısıltıya alan açmak olmalıdır. Fakat bazı zamanlar fuarlar, kitapların değil, stantların yarıştığı alanlara dönüşüyor. Kimin standı daha büyük, kimin afişi daha parlak, kim sahneye daha fazla isim çıkarıyor… Bütün bunlar arasında okur, aradığı kitabı bulduğu halde, bulduğunu hissetmeyi kaçırabiliyor.
Bir kitap fuarını özel kılan, karşılaşmalardır aslında. Bir yazar ile okurun göz göze geldiği an. Bir cümlenin kalbe yer ettiği saniye. Bir gencin, yıllardır aradığı kitabı ilk defa eline alıp sayfalarını kokladığı sessiz heyecan. Bu karşılaşmalar, fuarın gerçek değeridir. Eğer bu duyguları güçlendirebilirsek, fuarlar yalnızca ticari alanlar değil; büyüyen, dönüşen, iyileştiren kültür buluşmalarına dönüşür.
Eleştirel olmak gerekirse, bazı fuarlar okuru tüketici, yazarı ise reklam yüzü konumuna yerleştirmeye başladı. Oysa okur, satın almak için değil, aramak ve bulmak için gelir.
Ziyaretçi, kalabalığa değil, kendine yaklaşmak için gelir. Bir kitap fuarı, insanı kendine iyi geliyorsa anlamlıdır. İnsanı gürültüye boğuyorsa değil.
Belki de yapılması gereken, fuarları yeniden kitabın nefesine yaklaştırmaktır. Küçük sessiz alanlar, yazar-okur söyleşilerinin gerçekten dinlenebildiği bölümler, genç yazarlar için görünürlük alanları, çocukların kitapla temas edebilecekleri sıcak köşeler… Bunlar sadece detay değil, fuarın ruhunu belirleyen unsurlardır.
Çünkü kitap fuarları, rafların bir araya geldiği yerler değildir…
İnsanların, birbirine dokunan hikâyelerinin buluşma noktasıdır.
Ve belki de en iyi kitap fuarı; okurun çıkarken içinden sessizce şunu söylediği fuardır.
“İyi ki geldim. İçimde bir şey değişti.”
Özellikle gençlerimizi kitap fuarlarına katılımlarını sağlamak ve orada iyi vakit geçirmeleri için gerekli imkânları sağlamak gerek. Fuar organizasyonu yapan firmaların bu konuyu titizlikle ele almaları gerekli.
Fuar alanında çocuklar ve gençler mutlu ve iyi vakit geçiriyorlarsa, ebeveynler de iyi vakit geçirmiş ve güzel bir fuar ziyareti gerçekleştirmiş olurlar.
Yeni fuarlarda yeniden birlikte olmak dileğiyle…
Cemal DURMAZ
