Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
CAM' dan KADIN
Hayatta bazı şeyler vardır, ilk bakışta sıradan görünürler. Tıpkı eline aldığında seni hiçbir şeye çağırmayan o sessiz, renksiz cam parçası gibi. Soğuktur, donuktur ve sana bir şey söylemez. Ama o sessizliğin, o donukluğun içinde bir potansiyel, gizli bir derinlik vardır. O potansiyeli ortaya çıkaracak olan, ateşin sabırlı terbiyesi ve ustasının şefkatli dokunuşudur. Ateşe dayanabilen cam, kendi hakikatine ulaşır. Alevle buluştuğunda önce yumuşar, sonra şekillenir; acıyla, sabırla ve en önemlisi ustasının nefesiyle... O sıradan parça, dudaklarda hayatı taşıyan bir kadehe, güneşi eve buyur eden bir pencereye ya da karanlığı rengarenk bir masala dönüştüren bir vitraya dönüşür. Camın kaderi, ustanın ellerinde yazılır ve o kader, bir ömür boyu ışık taşır.
Kadın da böyledir. Onu sıradan kılan, kendi özü değildir; sevgiyle yoğrulmamış kalplerin kaba bakışıdır. Sevgiyle işlenmeyen bir kadın, eksik ve silik görünür. Ama kalbine dokunulduğunda, içinde sakladığı binlerce renk ortaya çıkar. Bir tebessümünde baharı getirir, bir bakışında evrenin sırlarını saklar. Sevilen bir kadın sadece var olmaz; o bir ışık olur, bir yol olur, sessizliğin içinden yükselen bir şarkı olur. Derinlerden, usulca ama tüm kalbiyle... Çünkü kadın, sevgiyle var olur. Sevgiyle parlar, sevgiyle kalır.
Cam, hoyrat ellerde kırılır. Kırıldığında keskinleşir, kim dokunsa canını yakar. Kadın da hoyrat sevgilerde kırılır. O zaman sessizleşir, içine kapanır. Ama o sustuğu yerden bile bir keskinlik doğar. Çünkü kırılmış kalplerin sessizliği, en derin yaraları açar. Bazen bir sessizlik, en gür çığlıktan daha çok şey anlatır ve o sessizlik, bir kadının içindeki fırtınayı saklar.
Fakat sevgiyle işlenen bir cam, ölümsüzleşir. Bir ustanın sabrıyla şekillenen bir parça, yüzyıllarca ışığı içinde saklayabilir. Kadın da böyledir. Ona incelikle dokunulduğunda, kalbinin içinde bir nehir gibi çağlayan sevgi, ömür boyu etrafına ışık saçar. O ışık, sadece sevdiği kişiye değil, dokunduğu her ruha ulaşır. Çünkü sevgiyle işlenmiş bir kadın, unutulmazdır.
Cam, ustanın izlerini taşır. Üzerinde onun nefesi, sabrı ve emeği vardır. Yıllar sonra bile o iz kaybolmaz; bir ışık vurduğunda yeniden canlanır. Kadın da sevenini ele verir. Kalbinde açan çiçek, gözlerinde parlayan ışık, sesindeki yumuşaklık... Bunların hepsi, sevgiyle dokunan bir kalbin işaretidir. Onun ruhunda işlenen her iz, zaman geçse de silinmez. Çünkü sevgi iz bırakır ve o iz, bir kadının ruhunda yankılanır.
Belki de cam ile kadın arasındaki en derin benzerlik şudur: İkisi de ışıkla tamamlanır. Cam ışığı geçirir, kadın sevgiyi. Ve ikisi de, kendilerine nasıl davranıldığına göre kaderlerini yaşarlar: Hoyratlıkla yaklaşılırsa kırılırlar, özenle tutulurlarsa ölümsüzleşirler.
"Kadın cam gibidir." derler. Hayır. Kadın camın kendisi değildir. Kadın, camın ardında parlayan ışığın ta kendisidir. O ışık, sevgiyle parlar. Hoyratlıkla yaklaşılırsa söner. Sevilince işlenmiş bir cam gibi ihtişamlı, kırılınca cam kadar keskin olur.
Seda Özlem Başpınar